Türkiye’de Yaşanmış Ekonomik Krizler

Türkiye’de Yaşanmış Ekonomik Krizler

Türkiye’de Yaşanmış Ekonomik Krizler

Mal, hizmet ve döviz fiyatlarında ki önlenemez dalgalanmalar ekonomik krize yol açar. Dalgalanmalar ve istikrarsızlık bizim ülkemizin klasiklerindendir ve kriz bizim için kaçınılmazdır. Peki Türkiye Cumhuriyeti’nde  kaç kez ekonomik kriz yaşanmıştır? Bunların sebepleri ve sonuçları nelerdir? Türkiye’de yaşanan krizler ve krizlerin oluşma sebeplerini bu yazıda bulabilirsiniz.

1- Büyük Buhranın Etkileri – İlk Kriz

Cumhuriyet tarihinde yaşanan ilk ekonomik kriz olarak bilinir. Tüm dünyayı etkileyen Büyük Buhran, tabiki ülkemizi de etkilemişti. Yerine kurulduğu Osmanlı Devleti’nden kalma borçlarla uğraşan Türkiye Cumhuriyeti, aynı zamanda ekonomik anlamda çok zayıf bir konumdaydı. Türkiye’nin ihracat geliri tarım ürünlerine bağlıydı. Bu ihracatları büyük oranda Avrupa’ya yapıyordu. Avrupa’yı etkileyen bu küresel kriz sonunda, Türkiye’nin ihracat gelirleri yarı yarıya azaldı. Tek geliri tarım olan ve gelirin azalmasıyla bir sürü borcun altında ezilen Türkiye, devlet eliyle sanayileşmeye başladı. Bu şekilde sadece tarımdan değil, başka sektörlerden de gelir beklenebilirdi. İlaveten 1930 yılında kurulan Merkez bankasıyla faizleri ve kur dalgalanmalarını kontrol eder konuma geldi. Cumhuriyetin yaşadığı bu ilk kriz, devleti önemli adımlar atmaya ittiği için bir nevi ülkemiz adına gerçekleşen yararlı bir gelişmedir diyebiliriz.

2- 1948 Krizi – II. Dünya Savaşı Dönemi

Türkiye II. Dünya savaşına girmemesine rağmen, savaşın bütün kötü etkilerini hissetti. Tarımda çalışan genç nüfus askere alınınca ve harcamalar savunmaya kayınca ekonomik ilerleme bir anda durdu. Enflasyonun bu gelişmelerden sonra artması üzerine “Milli Koruma Kanunu” koyulmuştur. Bu kanun sanayi alanındaki ilerlemeyi bir miktar durdurmuştur. Bununla birlikte Türk Lirası ilk develüasyonunu da yaşamıştır. 1,29 TL olan dolar kuru, %50’den fazla uygulanan develüasyon ile 2,80 seviyelerine gelmiştir.

3- 1954 Krizi

Kredili ithalat uygulamasına geçilmesinin ardından ticari nitelikli dış borçlar ödenemez hale geldi. Dış borç yükü ve kamu açıkları arttı. Plansız  yatırımların da etkisiyle enflasyon yüzde 20’lere fırladı, ithalat güçlükleri de eklenince Türkiye ekonomisi krize girdi.

4- 1958 Krizi

1950’li yıllarda uygulanan dış sermayeye dayalı serbestleşme programı 1958 krizini hazırladı. 1958 yılında günü gelmiş 256 milyon $ borç vardı. Borç vardı ancak ödeyecek kaynak bulunmuyordu. Bundan sonra Türkiye IMF ile bir istikrar programı uyguladı ve %221 develüasyona gidildi. İstenilen olmadı dış ticaret açığı kapanmadı aksine daha fazla büyüdür. Bununla birlikte Türkiye hayat pahalılığı en yüksek olan ikinci ülke oldu.

5- 1974 Krizi – OPEC Krizi

Petrol fiyatlarında ki artış bu dönemdeki krizin etkili sebeplerinden olmuştur. OPEC ülkeleri Yom Kippur savaşı sırasında Amerikan ordusunun İsrail’e destek vermesi sonrası petrol ambargosu uygulamış ve bununla birlikte petrol fiyatlarını arttırmışlardır. Aynı zamanda Kıbrıs sorunu yüzünden Türkiye’ye ekonomik ambargolar uygulanmaya başlanmıştır. Petrol fiyatları yükselirken, hükümetin petrole sübvansiyon vermesi tüketimini arttırmış bundan dolayı 303 milyar dolar bütce açığı verilmiştir . Döviz krizine giren ülke, yüksek faizle borçlar almaya başlamıştır. Bu kriz sonunda Türkiye-Irak Yumurtalık Boru Hattı döşenmiştir.

6- 1980 Krizi

1980 yılında OPEC ülkeleri petrol fiyatlarını ikinci kez %150 oranında arttırınca kriz meydana geldi.  Kriz sonrası işsizlik yüzde 20’lere enflasyon ise yüzde 65’lere kadar yükseldi ve develüasyona gitme kararı alındı. Devalüasyona gidilmesi sonucu Türk Lirası yaklaşık %48 düzeyinde değer kaybına uğradı. Sabit kurdan kontrollü dalgalı kur politikasına geçildi, yabancı sermaye girişi özendirildi.

7- 1986, 1991, 1994 ve 1999 Krizleri

Kamu harcamalarındaki anormal artışlar, darbeler, kamu sektörünün hızlı büyümesi ve bunun yanı sıra özel sektörün yerinde sayması, ülkede meydana gelen depremler, terör eylemlerinin artması ve de “Körfez Savaşı” bu krizlerin başlıca sebepleridir. Genelde aynı sebeplerden dolayı çıkmışlardır. Dış ticaret açığının çok olması, ihracatı arttırmak adına yapılan develüasyonların yanı sıra yaşanılan depremler ve terörizmin baş göstermesi krizleri körüklemiştir.

8- 2001 Krizi – Yazar Kasa Krizi

Toplumun, devlete olan güvenini sarsan binlerce esnafın kepenk kapatmasına sebep olan krizdir. Aynı şekilde milyonlarca insanda işsiz kalmıştır. Türkiye’de yaşanan krizler listesinde en çok bilinen ve konuşulan krizdir. Kasım 2000’de yaşanan döviz sıkıntısını IMF borcu ile kapatmaya çalışmak krizi ertelemiştir. Aynı şekilde gelecek yeni bir spekülatif saldırıya karşı savunmasız bırakmıştır. 13 banka ve bir çok aracı kurum iflas açıklamıştır. 9 Şubat’ta Çankaya Köşkü’nde yaşanan Anayasa kitapçığı tartışması krizi patlatmıştır. 3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçmiştir. II. Dünya savaşı sırasında yaşanan ekonomik küçülmeden, sonra en çok bu dönemde küçülmeye rastlanmıştır.

9- 2008 Krizi – Teğet Geçen Kriz

Türkiye’de yaşanan krizler listesinde en güncel krizdir ve belirtildiği gibi krizin bizi teğet geçtiği pek söylenemez. Zaten küresel ekonomiye entegre olmuş olan bir ekonomiyi küresel bir ekonomik krizin etkilememesi düşünülemez. Mortgege sistemiyle beraber finans kuruluşları mortgage sistemi içerisinde yüksek riskli krediler vermeye başladılar. İlk başlarda çok kazançlı olan sistem ve bu yüzden denetim azlığı yaşanan kredilerin ödenememesi finans dünyasında alarm vermeye başladı. Amerikadan başlıyan ve Avrupaya yayılan mortgage sistemi krizide beraberinde getirdi ve ABD ve AB bir krizle karşı karşıya gelmişlerdir.

Türkiye ile AB ülkeleri arasında ciddi bir dış ticaret ilişkisi olup yaklaşık ihracatımızın yarısını oluşturmaktadır. Bu nedenle krizde olan Avrupa ile Türkiye arasında ticari ilişkiler azalmış, Türkiye’nin cari açığı artmış, eksi büyüme oranı, artan işsizlik ve yoksullukla beraber Türkiye’de krizden nasibini almıştır. Küresel kriz tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de belirsizlikleri artırmıştır. Artan belirsizlik, hem güven ortamını, hem de ileriye dönük beklentileri olumsuz etkileyerek yatırım ve tüketim kararlarının ertelenmesine ve ekonomik hareketliliğin ciddi oranda yavaşlamasına neden olmuştur. Türkiye’nin üretim kapasitesindeki artış sınırlanmış ve mevcut kapasitenin kullanımı olumsuz yönde etkilenmiştir ve Türkiye’de küresel krizden nasibini almıştır.

 

TARİHTE YAŞANMIŞ EKONOMİK KRİZLER

Kaynak: www.wikipedia.org

 

19 Beğen

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.